Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa sokaklarındaki görüntüleri endişeyle takip ediyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinin sokaklarının karıştığını belirterek, bu görüntüleri endişeyle takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar’da toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Arjantin’deki G20 Zirvesi’nden sonra Paraguay’a, ardından Venezuela’ya gittim. Sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon 49 bin çocuğu konservatuvarlarda yetiştiriyorlar, 4 yaşından alıyorlar. Bizi, İstiklal Marşı’yla karşıladılar. Venezuala askeri, bize İstiklal Marşı’nı okudu. Orada bir yavru elindeki Türk Bayrağını düşürdü ve Sayın Maduro kalktı, Türk bayrağını yerden aldı, çocuğa verdi. Bay Kemal, aramızdaki fark bu. PKK’lılar kongrelerinde bir tane Türk bayrağı bile bugüne kadar asmadılar. Son zamanda artık baktılar altından kalkamıyorlar, zar zor bir tane bir kenara koymaya çalıştılar. Yemezler, yutmazlar. Milletim de zaten bunu yutmuyor.

“Bayraklar sadece seçim karargahlarının olduğu yere asılacak”

Seçim kampanyasında görüntü kirliliği ve gürültü kirliliği kaldırıyoruz, seçim karargahlarının olduğu yerde bayraklarımız olacak, ama her yerde olmayacak, seçim otobüsleri her yerde dolaşmayacak, bağırıp çağırmayacak. Buna Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’nin de katıldığını genel başkan yardımcılarından yaptığı açıklamayla duyduk. Artık bu işin nasıl yapılacağını herkesin görmesi, bilmesi lazım. Televizyonda çık anlat ne anlatacaksan, ne asacaksan billboarda as. Her tarafı kirletme yok. Bunu da kaldırıyoruz.

“Avrupa insan hakları dersinden de özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır”

Türkiye’ye karşı husumet besleyen herkes yaptığı ihanetin bedelini ödeyecek. Ülkemizin sokaklarını kana ve ateşe bulamaya çalışanlar şimdi ne durumda görüyorsunuz. Bizim polisimizle alay edenler, şiddet gösterdiğini iddia edenlerin şimdi ne durumda olduğunu görüyorsunuz. İşte Avrupa’da yaşananları görüyorsunuz değil mi? 15 Temmuz’da bunlar bize yapılanlar karşısında sessiz duranlar. Ülkemizin sokaklarını ateşe ve kana boğmaya çalışanlara sessiz kalanlar, işte görüyorsunuz şimdi ne durumdalar. Paris başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinin sokakları karışmış durumda. Televizyonlar, gazeteler yanan arabaların, yağmalanan iş yerlerinin göstericilere en şiddetli şekilde müdahale eden polislerin görüntüleriyle dolu. Bizim polisimizle alay edenler, bizim polisimizin zulmettiğini söyleyenler, kendi polisleri şimdi bak neler yapıyor? Bizim polisimiz insaflı. Biz hak taleplerinin hiçbir zaman şiddet yoluyla dile getirilmesini tasvip etmedik, etmeyeceğiz. Her türlü düşünce ve talep, demokrasi içinde dile getirilebilir, mücadelesi verilebilir. Bu bakımdan Avrupa sokaklarındaki görüntüleri de endişeyle takip ediyoruz.

“Umarım yakında Paris’te ‘Zulüm 1789’da başladı’ yazıları görmeyiz”

Umarım yakında Paris sokaklarındaki duvarlarda ‘Zulüm 1789’da başladı’ yazıları da görmeyiz. Bağdat Caddesi’nin sokaklarında ne diyorlardı? ‘Zulüm 1453’te başladı’… O vicdansızlar bunları yazdılar duvarlara. 1453’te zulüm değil, evet, 1453’te zulüm bitti ve gönüllerin fethi başladı. Bizans’ın kızları, kadınları Edirnekapı’dan Fatih girerken ne söylediler? ‘Başımızda, Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz’ dediler. Böyle bir dönemi biz yaşadık.

“Avrupa demokrasi, insan hakları ve özgürlükler dersinden sınıfta kalmıştır”

Biz, hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. Ancak ortaya çıkan manzara göstermektedir ki Avrupa demokrasi dersinden de insan hakları dersinden de özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır. Siyasi popülizm uğruna mülteci karşıtlığını ve İslam düşmanlığını tahrik edenler, kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir. Üzerine çok titredikleri güvenlik ve refah duvarları, mülteciler veya Müslümanlar tarafından değil bizzat kendi vatandaşlarınca sarsılmaya başlamıştır. Bizim yıllarca kendilerini koruyup kollamamaları için ikaz ettiğimiz bölücü terör örgütü yandaşları da şimdi bu kaosun en başta gelen failleri arasındadır. PKK’nın uzantıları orada. DHKP-C orada. Her görüştüğümüzde kendilerine ‘Terör bir yılan gibidir, eninde sonunda sizi de sokar’ demiştik. Haklı çıkmaktan mutlu değiliz ama hakikat budur.

Sizlerden kendi vatandaşlarınıza hak ettikleri gibi demokrasinin kurallarıyla teröristlere ise yine hak ettikleri gibi hukukun yöntemleriyle muamele etmenizi bekliyoruz. ‘Nasıl olsa bunlar Türkiye’den geldi ‘demeyin. Onlara da hak ettiklerini verin. Bunu yaptığınızda Türkiye’yi daha iyi anlayacağınızdan ve sizlerle gerçekten iyi dost olacağımızdan şüpheniz olmasın.

Kaynak: TRT Haber, AA

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu